Merhaba arkadaşlar,
Çok uzun zaman oldu yazmayalı evet farkındayım ve sonunda
vakit bulabildim. Size uçuşlara gideceğimi söylemiştim, çok farklı bir
maratondu benim için. Koskoca dört ay nasıl geçti anlamadım. Size kısa bir
özetini yapmaya çalışacağım.
Öncelikle farklıydı çünkü şimdiye kadar alışık olduğumuz
eğitim düzeni “al kağıt kalemi yaz çiz ezberle” şeklinde idi. Ancak aprona
çıktığınızda her şey değişiyor. Derste öğrendiğinizi önce uçak başına sonra
kokpite ve sonra da havaya taşımak gerçekten ilk zamanlar zorluyor insanı.
Birazdan bahsedeceğim bir çok zorluk yüzünden depresyona girenleri ve hatta
okulu bırakanları gördüm. O yüzden ben pilot olmak istiyorum deyip binlerce
Euro yu özel okullara vermeden önce bu şartları düşünmenizi öneririm.
Öncelikle karşınızda hatalarınıza göz yuman tekrar tekrar
sizi düzeltmeye çalışan sabırlı insanlar bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Öyle
hocalar da yok mu, evet var ancak 10 taneden 1 tane. Karşınıza eğitmen olarak
gelecek insanların hava kuvvetlerinden emekli pilotlar, emekli albay ve üst rütbeleri
olacağını bilmelisiniz. Hal böyle olunca bir askeri düzen nizam ve disiplin
çerçevesinde çalışmalara başlıyorsunuz.
İLK SORTİ: Bu uçuşta haliyle sizden bir şey beklenmiyor bir
tanıtım uçuşu diyebiliriz.
İKİNCİ SORTİ: Standard operating procedures ve
Checklist’ler in ezberlenilmesi uçağın hız limitlerinin bilinmesi isteniyor.
İsteniyor derken yani bu uçuşta bunları yapmanızı beklemiyorlar bir an önce
bunlara hakim ol diyorlar. Sonra oturup her gün hayali uçuş yapıp evde Checklist ezberliyorsunuz.
ÜÇÜNCÜ SORTİ: Bir kaç gün içinde ilerleme kaydetmemiş olan
bir öğrenci ilk azarını burda yer.
DÖRDÜNCÜ SORTİ: Artık Check-List’lerin hepsini siz
yapıyorsunuz motor çalıştırıp pist başına taksi yapıp kalkışı
gerçekleştiriyorsunuz. NİZAMİ yapamıyorsanız hafif hafif azarları gene
yiyorsunuz.
BEŞİNCİ SORTİ VE SONRASI: Artık kendi kendinizi sorgulamaya
başlayabilirsiniz ben bu kadar azar yiyorum bu iş bana göre değil mi?, beceremiyor muyum?, pilot olamayacak mıyım? diye...
İNİŞ: İniş kısmı dananın kuyruğunun koptuğu yer arkadaşlar,
herkes er ya da geç yapıyor erken yapanın kafası rahatlıyor geç yapanın kafası
.... , siz anladınız :D
İnişi öğrendim sanıyorsun ertesi gün hava dönüyor gene kötü
iniyorsun inişte rudder vermeyi unutuyorsun gene azar yiyorsun. Bazen hocan
sırf seni stres altına almak için masuz stres yüklüyor ve seni Solo-Check’e
gönderiyor. Yani bu işin doğası stres ve bunları bilmeden uçuş okuluna gelen
arkadaşlar bunları görünce çarpılıyor neler oluyor diyor. Ben az çok tahmin
ediyordum böyle olacağını o yüzden pek etkilenmedim, var gücümle çalıştım çok
da azar yemedim hocam da sağ olsun sabırlı sakin biriydi, çok seviyorum
kendisini =)
Yani şunu demek istiyorum ilk okuldaki tatliş hocanızı
beklemeyin karşınızda, aaa gel bakiyim pilot mu olacakmışın sen gel uçalım
beraber tadında bir şey yok. Her zaman baskı her zaman stres, nizami yaptın
yapamadın, sırayı karıştırdın, kaç sorti olmuş bas artık şu sağ pedala ! ..
şeklinde geçiyor.
Ee diceksiniz hani bu işin zevki nerde kaldı. Ben de tam
oraya geliyordum.. =)
İlk yalnız dünyanın en büyük stresi, Solo-check'e kalıp da geçememek adama çok koyuyor. Ya kalırsam stresiyle zaten
eli ayağı dolaşıyor insanın. Neyse ki bir kerede geçtim hemen akabinde de solomu
uçtum. Ondan sonrası çiçek.. =)
Yalnız seyrüferler ve çalışma sahalarına gidiş
insanın özgüveninin geri gelmesini sağlıyor. Artık ben bu uçağın kontrolünü
sağlayabiliyorum ve her türlü canlı bi şekilde inerim diyorsunuz. İlk zamanlar
ben hep “bu gün de eve canlı gidebilecek miyiz bakalım ? ” sorusuyla son
yaklaşmaya giriyordum ancak zamanla alışıyorsunuz. J
İşin özeti bu yani
başlarken baya bir zorlanma
depresyon hatta bırakma noktasına gelmeler
oluşabiliyor ancak bu stresi kaldırabilen kişiler sonunda rahata eriyor ve
uçmanın tadına varıyor. Şöyle söyleyeyim, yaklaşık 10 gündür yerdeyim ve
damarlarımdaki kanda bir eksiklik hissetmeye başladım, uçmak bağımlılık
yaratıyor .. =)
Gelelim işin biraz da eğitim detaylarına, uçtuğumuz eğitim
uçakları çalıştığımız meydanlar vs..
Ayjet Uçuş Okulunun iki tip eğitim uçağı var; Diamond DA-20
Single Engine ve 42 Twin Engine. İlk safhada tek motorlu ile uçmayı öğreniyoruz, henüz biz de çift motora geçmedik eğitimin sonlarına doğru geçeceğiz zannedersem.
Resimde görülen ise haliyle Diamond DA-20. J
Çalıştığımız meydan Hezarfen, seyrüseferlerde ise Çanakkale
ve Çorlu Havalimanlarına gidiyoruz.
Eğitim ise genel hatlarıyla şöyle:
- Uçağı kullanmayı öğrenmek ve Check-List
hakimiyeti
- Çalışma sahalarına gidiş ve hava hareketleri:
Perdövites ( Stall), yavaş uçuş, keskin dönüş, Acil iniş.
- Yalnız uçuş Check’i ve Yalnız uçuş
- Yalnız uçuş – Çalışma sahası
- Seyrüsefer
- Yalnız Seyrüsefer
- Gece uçuşu
- Yalnız gece uçuşu
- Seyrüseferler ile uçuş saatini doldurmak ve
tecrübe kazanmak.
İşte bu 4 aylık süreçte genel olarak bunları yaptık arkadaşlar. Merak edenler için ise çekmiş olduğum videoları
youtube’a yükledim. Birkaç yalnız uçuşum ve inişlerim bulunmakta, izlemek
isteyenler için YouTube kanalım: https://www.youtube.com/user/Chris19051905/videos
Şimdi ise tekrar yer derslerine döndük uçtuktan sonra hiç
sarmıyor tabi ama ne yapalım, arada yazarım gene.
Kalın sağlıcakla.. J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder